Obezite, çağımızın yaygın sağlık problemlerinden biridir ve yalnızca fiziksel görünümü etkilemekle kalmaz, aynı zamanda yaşam kalitesini de önemli ölçüde düşürür. Bu hastalık, kalp-damar rahatsızlıkları, diyabet, uyku apnesi, eklem bozuklukları gibi birçok sağlık sorununa yol açabilir. İleri düzey obezite yaşayan bireylerin günlük yaşam aktiviteleri sınırlanabilir ve iş gücü kaybı oluşabilir. Bu gibi durumlarda obezite hastalığında engelli raporu alınması gündeme gelebilir.
Obezite hastalığında engelli raporu, bireyin vücut kitle indeksine (VKİ), eşlik eden hastalıklara ve fonksiyonel kısıtlılık durumuna göre düzenlenir. Sadece fazla kilolu olmak engelli raporu için yeterli görülmez. Ancak ileri derece obeziteye sahip bireyler, özellikle hareket kabiliyetinde belirgin kısıtlama yaşıyorsa engelli raporu başvurusu yapabilir. Bu rapor, sosyal desteklerden yararlanmak, vergi indirimi gibi haklardan faydalanmak için kullanılabilir.
Engelli oranı belirlenirken sağlık kurulu, bireyin kilo durumu, klinik semptomları, tedaviye yanıtı ve obeziteye bağlı diğer sağlık sorunlarını birlikte değerlendirir. Özellikle hipertansiyon, uyku apnesi, diyabet gibi ek hastalıklar mevcutsa engelli oranı daha yüksek olabilir. Obezite hastalığında engelli raporu, sağlık kurulu tarafından düzenlenir ve e-rapor sistemine kaydedilerek resmi hale getirilir.
Obezite Yüzde Kaç Rapor Alır?
Obezite hastalığı rapor sürecinde bireyin sağlık durumu bütüncül bir şekilde değerlendirilir. Tek başına fazla kilo, yüksek oranda engelli raporu verilmesine neden olmayabilir. Ancak vücut kitle indeksinin 40 ve üzerinde olduğu, yani morbid obezite sınırının aşıldığı durumlarda rapor alınma ihtimali artar. Özellikle obeziteye eşlik eden ikincil sağlık sorunları varsa engel oranı yükselir.
Engelli rapor oranı belirlenirken temel alınan ölçütlerden biri vücut kitle indeksidir. VKİ değeri 40 ila 49 arasında olan bireylerde, diğer sağlık sorunlarının olup olmadığına bağlı olarak %30 ila %50 oranında engellilik değerlendirmesi yapılabilir. VKİ 50’nin üzerinde olan ve günlük yaşam fonksiyonları belirgin şekilde kısıtlanan bireylerde bu oran %60’a kadar çıkabilir.
Obezite hastalığı rapor başvurusunda iç hastalıkları, endokrinoloji, kardiyoloji, ortopedi ve psikiyatri gibi branşların ortak değerlendirmesi dikkate alınır. Başvuru sürecinde bireyin medikal geçmişi, daha önce uygulanan tedaviler, kilo verememe durumu ve hastaneye yatış öyküleri gibi bilgiler sağlık kuruluna sunulur. Kurul, rapor hazırlarken sadece VKİ’yi değil, bireyin fonksiyonel yetkinliğini de dikkate alır.
Hipertansiyon Engel Oranı başlıklı yazımız da ilginizi çekebilir.
Obezite Dereceleri Nelerdir?
Obezite, tıbbi olarak vücut kitle indeksi (VKİ) ölçümüne göre belirlenen bir sağlık durumudur. VKİ, kişinin kilosunun boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Bu değer, obezitenin derecesini belirlemekte temel kriter olarak kullanılır. Değerlendirme sonucunda obezite sınıflandırılır ve kişinin sağlık riski derecesi belirlenir.
Obezite, tek bir seviyeden ibaret değildir. Hafif kilolu olmakla ileri derecede obez olmak arasında ciddi farklar bulunur. Özellikle engelli raporlarında bu derecelendirme büyük önem taşır. Değerlendirme sırasında kişinin sadece kilosu değil, aynı zamanda hareket kısıtlılığı, eşlik eden hastalıklar ve genel sağlık durumu da göz önünde bulundurulur. Obezite dereceleri şu şekildedir:
- VKİ 25 – 29.9: Fazla kilolu
- VKİ 30 – 34.9: 1. derece obezite
- VKİ 35 – 39.9: 2. derece obezite
- VKİ 40 – 49.9: 3. derece (morbid) obezite
- VKİ 50 ve üzeri: Süper obezite
Engelli raporu almak isteyen bireylerin VKİ değeri ile doktor görüşlerini ve varsa diğer sağlık sorunlarını da belgelemeleri önemlidir.
